Televizyonlarda gündüz kuşağında yayınlanan ve yok artık dedirten birçok olaya şahitlik etmişsinizdir. Bu kadarı da olmaz, bu kurgudur dediğiniz birçok program yapılmıştır. Fakat sizlerle paylaşacağımız öyle bir olay var ki; Ekranlarda tüm Türkiye’nin izleyip şok olduğu olayların hepsini unutabilirsiniz.
Olayı yaşayan 25 yaşında genç bir kız. Yaşadığı olayı birçok kadın programı yapımcısına göndermiş olmasına rağmen bu olayı ekranlara taşımaya cesaret edemedikleri iddia edildi.Tüm şehrin konuştuğu ve ünlü birçok program yapımcısının ekranlara taşımaya bile cesaret edemediği iğrenç olayı bizzat olayı yaşayan 25 yaşında ki Zeynep’in anlatımıyla direk sizlere aktaracağız. Sizden ricamız; birçok genç kızın başına gelebilecek bu olayı sonuna kadar sabırla okuyup paylaşmanız ve sesinin duyulmasına aracı olmanızdır.
Merhaba ben Zeynep, sizlere başımdan geçen bu korkunç olayı anlatıp anlatmama hususunda çok tereddüt ettim. Zira genç bir kızın başından geçen böyle korkunç olayı anlatması kolay bir durum değildir. Bu olayı sizlere anlatmakla istedim ki; benim gibi başkaları da mağdur olmasın ve aileler daha dikkatli olsun.
Eşim Murat ile üç yıl önce çalıştığımız iş yerinde tanışmış ve çabucak birbirimizi sevmiştik. Tanışmamızın üzerinden bir yıla yakın zaman geçmişti ki; Murat benimle evlenmek istediğini uygun görürse ailemden isteyeceklerini söylediğinde çok heyecanlanmıştım.
23 yaşında olmama rağmen hayatın birçok zorluğunu yaşamış, iki yılı aşkın süredir de kendi ayaklarımın üzerinde durabilecek bir işte çalışıyordum. Eşim de benimle aynı yerde çalışıyordu. Murat ile aramızda kararlaştırdıktan ikimizde durumu ailelerimize açtık, ailelerimiz ile birkaç görüşmeden ve tanışmadan sonra isteme için bir tarih belirledik. Kendi ailem benim düşünceme saygı duymuş ve ben olur dediğim sürece arkamda duracaklarını belirtmişlerdi. Bir genç kızın en heyecanlı olduğu günlerden birisi olan isteme günü, benim için yaşayacağım korkunç olayların başlangıcı olmuştu aslında.
O gün Murat ve ailesi bizim eve geldiğinde hiç beklenmedik bir olay oldu. Murat ile bir seneye yakındır tanışıyor olmama rağmen ailesi ile tanışalı daha birkaç hafta olmamıştı. Özellikle annesine çok ısınmamış olsam da sonuçta onuna evelenecek değilim, ben kendi yuvamı kuracağım, Murat beni çok seviyor diye bu hususu çok dert etmemiştim. O gün ailecek bize geldiklerinde aslında Murat’ın annesinin hiç basite alınmayacak birisi olmadığı, bu evliliği Murat’ın zorlaması ile istediği her halinden belliydi.
Kendisi oğluna yok diyemediği için bize karşı ters tavırları ile bizim bu ilişkiyi bitirmemizi, evliliğe hayır dememizi arzuladığı çok belliydi. Ailem durumu fark etmiş olacak ki; beni uyarmaya çalışmışlar, fakat ben Murat’ı sevdiğimi ve ona güvendiğimi, bu sorunu onunla birlikte aşabileceğimi söyleyerek evliliği kabul ettim. Babam Murat’ın annesinin sorunlu bir tavrının olduğunu gördüğü için nişan süresinin uzun olmamasını bir an önce düğün yapmanın doğru olacağını talep etti. Murat’ta zaten buna dünden razıydı, çok hızlı bir şekilde düğün tarihi belirleyip hazırlıklara başladık.
Murat annesinin bana karşı tavrının farkındaydı ve benimle kaynanamı çok karşı karşıya getirmeden nişan süresini atlatıp ufak tefek sorunlarla düğünümüzü yaptık. Artık evlendik, bu saatten sonra kaynanamın tavrı da davranışı da benim çok umurumda olmaz dediğim bir anda öyle şeyler yaşamaya başladık ki uyuyamaz olmuştum. Bir gün eşim evde yokken kayınım ve kaynanam evimize geldi…Evleneli bir yıl olmuştu, eşimin iş nedeniyle evde olmadığı bir gün hiç haber etmeden kayınım ve kaynanam eve geldiler. İlk başta habersiz geldikleri için yadırgayıp sinir olsam da sonuçta eşimin annesi ve kardeşiydiler. Hiç tepki vermeden buyur ettim. Biz evlendikten sonra ilk defa geliyorlardı. Kaynanam bir yandan evi süzüyor bir yandan da beni inceliyordu.
Kaynanam halimi hatırımı sormadan bebek bekleyip beklemediğimizi sordu. Kayınımın yanında biraz utanmıştım, bu soruya cevap vermek istemedim. Ben sessiz kalında hiç çekinmeden “gelin yoksa kısırmısın” demesi beynime balyoz gibi inmişti. Anlaşılan o ki kaynanam ve kayınımın eve gelme sebebi benim hamil olup olmamı kontrol amaçlıydı. Bir kadın nasıl bu kadar vicdansız olabilirdi ki? Konuyu değiştirmek için kahve içermişiniz diye sordum, olur dediler ve ben hemen kahve yapmak için mutfağa gittim.
Ben kahve hazırlarken kayınım ve kaynanam kısık sesle bir şeyle konuşuyor, kaynanam hararetli bir şeyler anlatıyor ve kayınımı sanki ikna etmeye çalışıyordu. Kahvelerini içtiler bir süre daha oturduktan sonra kaynanam yakınlarda bir alışveriş merkezine uğraması gerektiğini söyleyip kalktı. Kayınım ise kaynanam gelene kadar evde kalacağını onu bekleyeceğini söyleyip evden çıkmadı. Çok rahat olmasam da bir şey diyemezdim, sonuçta eşimin kardeşiydi. Kaynanam ve kayınımın aslında o gün bana büyük bir tuzak kurmuşlardı. Kurdukları tuzak hiçbir vicdan sahibi insanın kabul edebileceği ve yapabileceği bir şey değildi.
Kaynanam gittikten sonra kayınım salonda beklemeye başladı, ben de yanına bile gitmeden mutfakta bir şeyler yapıyormuş gibi uğraşmaya başladım. Daha önce sadece birkaç defa gördüğüm ve neredeyse hiç konuşmadığım kayınım ile aynı çatı altında yanımızda hiç kimse olmadan yalnız kalmak beni ürkütmüştü. Bir süre sonra kaynanam kayınımı arayıp işinin bittiğini aşağıda beklediğini söyledi ve kaynanam eve bile çıkmadan kayınım evden çıktı ve gitti. Sonunda korktuğum başıma gelmişti. Kayınım gittikten bir süre sonra eşim telefonla aradı ve ağıza alınmayacak birçok söz söyledi.
Beni öyle şeylerle itham etmişti ki duydukça kalbim yerinde fırlayacak gibi oluyordu. Eşimin iddiasına göre ben kayınıma karşı ilgi duymuş ve onuna evde yalnız kaldığımızda birlikte olmaya zorlamıştım. Bunları kim anlattı dediğimde ise kardeşinin ve annesinin anlattığını, hadi annem yalan söylüyor kardeşimde mi yalan söylüyor demesi beni mahvetmişti. Ne yapacağımı şaşırmıştım, üzerime atılan iftirayı temize çıkarabilecek tek kişi o an benimle evde yalnız kalan kayınım veya bu tuzağı kurgulayan kaynanamdan başkası değildi. Eşim birçok hakaret edip, ben gelene kadar eşyalarını topla ve evi terk et dedikten sonra beni dinlemeden telefonu kapattı.
Dünyam başıma yıkılmıştı. Derdimi anlatabileceğim, kendimi haklı çıkarabileceğim hiç kimse yoktu. Eşim annesinin ve kardeşinin kurduğu ahlaksız tuzağa düşmüş büyük hayallerle kurduğumuz yuvamızı bir çırpıda yıkmıştı. Televizyonlarda gündüz kuşağında yayınlanan ve yok artık dedirten birçok olaya şahitlik etmişsinizdir. Bu kadarı da olmaz, bu kurgudur dediğiniz birçok program yapılmıştır. Fakat sizlerle paylaşacağımız öyle bir olay var ki; Ekranlarda tüm Türkiye’nin izleyip şok olduğu olayların hepsini unutabilirsiniz. Olayı yaşayan 25 yaşında genç bir kız. Yaşadığı olayı birçok kadın programı yapımcısına göndermiş olmasına rağmen bu olayı ekranlara taşımaya cesaret edemedikleri iddia edildi.
