Yemeklerimizi daha lezzetli yapan baharatlar, aynı zamanda sağlık üzerinde inanılmaz etkileri olan çok özel tat vericidir. Kimyon da bu çok özel tat vericiler arasında önemli bir yere sahiptir.
Kimyon
Damak zevkini okşayan baharatlar, milattan önceki dönemlerden beri hastalıkları önleyici ve tedavi edici olarak kullanılmaktadır. Geçmişte bakterileri öldürmek amacıyla tüketilse de özellikle sindirim problemi olanlar baharatlardan epey fayda görmüşlerdir. Günümüzde yapılan değerli çalışmalarda, baharatların içerdikleri çok önemli “biyoaktif maddeler” sayesinde vücutta yağ depolanmasını engelleyerek kan damarlarında tıkanmayı önlediği, yemek sonrası kan şekerinde hızla yükselmeyi engellediği belirtilmektedir. Bu etkiler; sıklığı her geçen gün artan kolesterol, kalp damar, diyabet gibi hastalıkların azalmasına katkı sağlar.
Bilimsel olarak Hindistan’da, baharatların birçok hastalık üzerindeki tedavi edici özellikleri kabul edilmiştir. Bununla ilgili Ayurvedik Tıp adı verilen bir dal ortaya çıkmıştır. Ayurvedik Tıp’ta kimyon çok ayrı bir yerdedir ve zayıflamaya deva olarak nitelendirilmektedir.Ülkemizde özel aromatik tadı ve kendine has kokusuyla kimyon, sofralarımızda sıkça kullandığımız en eski baharatlardan biridir. Kimyon bitkisinin olgun meyvelerinin kurutulmasıyla elde edilmektedir. Bu meyvelerin her biri 5-6 mm uzunluğunda, sarımsı renkli taneler halinde görünüme sahiptir. Kimyon, Orta Çağ’dan beri kullanılmaktadır ve bu dönemde Avrupa’da sevgi ve sadakatin sembolü olarak kabul edilmiştir. Kimyonun vatanı Akdeniz bölgesi ve Asya’nın batısı olsa da asırlardır Yunan, Roma ve Orta Doğu mutfaklarında; çorbalarda, et, tavuk, balık yemeklerinde kullanılmaktadır. Ayrıca Avrupa’da ekmek, peynir, şeker, bisküvi, hamur işlerinde de yer alır. Türkiye’de ise kimyon Orta Anadolu bölgesinde kuru tarım alanlarında özellikle Eskişehir, Sivrihisar, Polatlı, Konya’da yetiştirilmekte ve yemeklerde lezzet verici olarak kullanılmaktadır.

ÖDEMİ ATIYOR, GAZ PROBLEMİNİ ÇÖZÜYOR
Kimyon, sindirim problemi olan bireyleri rahatlatan, etkisini hemen gösteren mükemmel bir baharattır. Etkisini, hem tükürük salgısını hem de karaciğerden salgılanan, yağ sindiriminde görev alan safrayı uyararak gösterir. Bu özelliği sayesinde yemeklerinize kimyon eklemek, yemeğin ardından yaşadığınız hazımsızlığı önleyebilir. Bunun yanında yağların sindirim sürecini hızlandırdığınız için kilo kaybınız için önemli bir destek sağlarsınız. Ayrıca idrar söktürücü ve gaz sorununa en iyi geldiğini bildiğimiz kimyonun, özellikle kuru baklagiller ile tüketildiğinde olumlu etkisini görüyoruz. Çalışmalar, kimyon tüketilen iki hafta gibi kısa bir sürenin, bağırsak problemlerini azaltıcı etki göstermesi için yeterli olduğunu göstermektedir.
KİMYONU BALLA TÜKETEN ANNELERİN SÜTÜ ARTIYOR
Kimyon, yüksek oranda demir içeriğine sahip bir baharattır. Özellikle demir ihtiyacının arttığı gebelik ve emzirme döneminde olan kadınların mutlaka tüketmesi gerekir. Hamilelik ve emzirme döneminde gereksinimi artan bir diğer mikro besin öğesi ise kalsiyumdur. Bebeğin iskelet sistemi ve dişlerinin gelişimi için gerekli olan kalsiyum, yeterli düzeyde alınmaz ise annede diş çürükleri, osteoporoz gibi hastalıkların gelişim riski artar. Bu nedenle kalsiyumdan zengin baharatımız olan kimyonu anneler yemeklere eklemeli. Bunun yanında kimyon, fitoöstrojen içeriği ile idrarla kalsiyum atımını da azaltır, böylece kemiklerin güçlenmesine katkısı iki katına çıkar. Ayrıca kimyon, içerisindeki timol adı verilen mucize bileşen sayesinde emzirme dönemindeki kadınlarda süt üretimini artırır. Kimyonun bal ile beraber tüketimi bu etkiyi artırmaktadır.
YOĞURDUNUZUN ÜZERİNE KİMYON EKLEYİN,KALP HASTALIKLARINI ÖNLEYİN
Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, kalp damar hastalıkları için büyük bir risk kaynağı olan yüksek kolesterol ülkemizde birçok insanda yaygın olarak bulunuyor. Mucize baharat kimyon, içerdiği östrojen benzeri etki yapan molekül fitoöstrojen ve antioksidan bileşenleri kuersetin ve luteolin sayesinde sizi yüksek kolesterolden korumaya yardımcı olur. Bu koruyucu etki birçok çalışma ile desteklenmektedir. Araştırmalarda, kanda bulunan kötü kolesterol olan LDL seviyesi, yüksek olan hastaların 15 gün kimyon tüketmeleriyle, LDL düzeylerinin yüzde 10 düştüğü bulunmuştur.
Başka bir çalışma sonuçlarına göre 8 hafta kimyon tüketiminin kalp damar sağlığını olumsuz yönde etkileyen kan yağları olan trigliserit düzeylerini azaltmıştır. 88 kadın üzerinde yapılan bir çalışmada ise yoğurdun üzerine eklenen 1 çay kaşığı kadar kimyon ise 3 aylık bir sürede hem LDL’yi düşürdüğü, hem de iyi kolesterol olan HDL seviyelerini yükseltmiştir. Kalbinizi korumak için, 1 kase yoğurda 1 çay kaşığı kimyon ekleyebilirsiniz.
DİYABETLERİN İLACI KİMYON
Kimyon içerdiği biyolojik aktif bileşen olan kumin aldehit ile diyabet oluşumunda rol alan enzimleri inhibe eder ve vücutta insülin üretimini sağlayan pankreastaki beta hücrelerini koruyup, insülin düzeyini artırır. Glikoz seviyesini kontrol altına almayı sağlamasından dolayı kimyonu, şeker hastalarının hemen her yemekte kullanması gerekir.
CİLDİNİZİN VE SAÇINIZIN PARLAMASINDA ETKİLİ
Sağlıklı bir cilt ve güçlü saçlar, sağlıklı bir vücudun göstergesidir. Cildinizin parlak ve genç görünümünü korumak, saç dökülmelerini önlemek için dengeli beslenmek, vitamin ve mineralleri yeterli tüketmek büyük önem taşır. Kimyon: A, B, C, E vitaminleri, çinko, selenyumdan zengin içeriği ile saç ve cilt sağlığını korur. Kimyonun bol miktarda içerdiği fosfor, ciltte meydana gelen sivilce, döküntü gibi sorunların giderilmesine yardımcı olur. Özellikle kremlerin içerisinde de bulunan, kimyonun zengin bileşeni, süper antioksidan E vitamini yumuşak bir cilt sağlar. Ayrıca E vitaminin dezenfektan ve antimikrobiyal özellikleri, cilt lekelerinin oluşumuna karşı koruyucu etki oluşturur. Kimyon, A vitamini ve beta karoten içeriği ile de yaşlanmayı geciktirici etki gösterir. B 3 vitamini sayesinde akne oluşumunu önleyerek pürüzsüz bir cilt sunar.
“Kimyon, A vitamini ve beta karoten içeriği ile de yaşlanmayı geciktirici etki gösterir.”
Antioksidan katkı içinzerdeçal, tane karabiber,kimyon etkisi
Kimyon içerdiği flavonoid ve polifenol bileşenler sayesinde vücutta hasar oluşturan moleküller olan serbest radikallerle savaşır. Kimyonun antioksidan etkisi zerdeçal ve karabiberiyle birleştiğinde inflamasyona karşı adeta bir kalkan oluştururlar. Böylece hipertansiyon, Tip 2 diyabet, osteoporoz, alzheimer gibi hastalıklardan korur.
Afrodizyak özellik için bal, zencefil, kimyon karışımı
Kimyon libidoyu artırıcı özellikte doğal bir uyarıcıdır. Bal içerdiği B vitamini sayesinde testosteron üretimini destekleyerek erkeklerde; bor elementi sayesinde de daha fazla östrojen yapımını sağlayarak, kadınlarda cinsel isteği artırmada etkindir. Zencefil ise vücut sıcaklığını yükseltir ve kan dolaşımını hızlandırarak cinsel birliktelikten daha yoğun haz almayı sağlar. 1 yemek kaşığı balın içerisine, 1 çay kaşığı zencefili rendeleyip 1 çay kaşığı kadar kimyon ekleyip, bu karışımdan tüketebilirsiniz.
Derin bir uyku sağlar
İyi bir uyku, gün içerisindeki verimliliğinizi etkiler. Gerginlik, stres, düzensiz yaşam, uyku kalitemizi bozabilir. Kimyon, içerisindeki esansiyel yağlar sayesinde stresi önler, sakin ve dingin olmanıza yardımcı olur, rahat bir şekilde uykuya dalmanızı kolaylaştırır. Ayrıca kimyon, melatonin üretiminde görev alan B vitaminlerini içerir ve böylece uykunuzun düzenlenmesini sağlar.
Kan sulandırıcı kullananlar ve hipoglisemihastaları dikkatli olmalı!
Sonuç olarak sağlık üzerinde bu kadar olumlu etkileri olan, inanılmaz lezzetli bu baharatı çorbalarınızda ve yemeklerinizde bolca kullanmanızı, yoğurt ve peynirlerin üzerine eklemenizi öneririm. Ancak kan şekeri üzerinde düşürücü etkisi olduğundan dolayı ciddi hipoglisemi hastası iseniz, kanın akışkanlığını fazlasıyla artırdığı için kan sulandırıcı ilacı kullanıyorsanız ya da yakın bir zamanda ameliyata girecekseniz kimyon tüketiminde dikkatli olmanız gerektiğini unutmamalısınız.
‘Tıpta kimyon çok ayrı bir yerdedir ve zayıflamaya deva olarak nitelendirilmektedir.’