enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2702
EURO
35,0972
ALTIN
2.471,61
BIST
10.319,96

Kanserin İlacı Paça Çorbası Ev Yoğurdu

10.03.2022
10
A+
A-

İçeriğindeki kolajen, vitamin, minerallerle bağışıklığı güçlendiren kelle paça çorbası, soğuk algınlığı ve gripten koruyor. Eklem ve kemikleri güçlendiriyor, kırık çıkıklarda hızlı iyileşme sağlıyor. Hücre yenileyici özelliğiyle yaşlanma belirtilerini geciktiriyor.

Kelle paça özellikle küçükbaş hayvanların baş ve ayak kısımlarının birtakım işlemlerden geçmesiyle elde edilen çorbadır; diğer bir ifadeyle paça çorbası olarak adlandırılır. İçerisindeki protein, kolesterol ve kolajen maddeleri, kelle paça çorbasını zengin bir besin haline getirir. Özellikle kolajen maddesi kanser hastaları için tüketilmesi gereken en önemli besinlerden biridir. Yağ oranı ve kalorisi oldukça yüksek bir besindir. 

TEDAVİ EDER 

Kanser hastaları tedaviden olumlu sonuç almak ve kanserli hücreleri yok etmek için kolajen adı verilen bir maddeden almak zorundadır. Kemoterapi döneminde alınan ilaçlar vücuttaki kolajen düzeyini bozma gibi bir etki oluşturabilmektedir. Tedavi döneminde kelle paça çorbasından alınan kollajen sayesinde tedaviye cevap verme daha sağlıklı ve hızlı gerçekleşir. Kolajen maddesi ise yalnızca kemik suyunda, paçada ve tavuğun suyunda bulunan bir maddedir. Bu sebeple kanser hastaları için paça, tedavi edici bir besindir.

KIŞ HASTALIKLARINDAN KORUYOR 

Genellikle halk arasında kırık ve çıkık durumlarında paça çorbası içmenin tedavi ettiğine inanılmaktadır. Kelle paça çorbasının kırık ve çıkıklarda tedavi edici olduğuna dair henüz bir araştırma mevcut değildir. Ancak genellikle bu durumlarda hasta daha az hareket etmek durumunda hatta bazen yatağa bağlı kalmaktadır. Hareketin az olduğunda kelle paça gibi yüksek kalorili ve yağlı bir besin tüketmek aşırı kilo alımına sebep olabilmektedir. Kilo almak isteyen kişilere tavsiye edilir. İçerisindeki yüksek kalori ve besin değerleri sayesinde sağlıklı bir şekilde vücudun ihtiyacı olan besinleri de alarak kilo alımı gerçekleştirir. Kilo almak isteyen kişilerin günde 2 kase kelle paça çorbası içmesi tavsiye edilir. Soğuk algınlığına karşı faydalı bir çorbadır. Kısa sürede soğuk algınlığını vücuttan atar. Kelle paça çorbası omega-3 bakımında da zengin bir besindir.

Malzemeler

Bir adet kuzu kellesi, 

5-6 adet kuzu paçası, 

4 diş sarımsak, 

Yeteri kadar tuz, 

Bir yemek kaşığı tereyağ 

Bir çay bardağı sirke veya limon

Nasıl Yapılır?

Hazırlanışı: Kelleyi temizleyin. Ateş üstünde çevire çevire tüylerini tütsüleyin. Tüyler yanınca bıçakla üzerindeki deriyi kazıyın. Hiç tüy kalmayacak şekilde hazır edin. Burun kısmını mutfak tezgâhına vurarak içini temizleyin, yıkayın. Bol suda pek çok kez yıkayarak hazır edin. Paçaların tırnak aralarını ve topuk yumrularını bıçakla alın. Ateş üstünde tüylerini tütsüleyin. İyice yıkanmış kelle ve paçayı kalın tabanlı, derin bir tencereye yerleştirin. Üzerine 15 su bardağı su koyarak harlı ateşte bir taşım kaynatın. Kaynadıktan sonra bir kaşıkla üzerinde biriken köpüğünü alıp atın. Etler kemiklerinden ayrılacak hale gelinceye kadar, yaklaşık 2,5-3 saat pişirin. Bu esnada suyu eksilirse sıcak su ilave edebilirsiniz. Pişince tereyağ ilave edip ocağı kapatın. Sarımsağı biraz tuz ilavesiyle irice dövün. Sirke veya limonla birlikte bir kasede karıştırın. Kelle ve paçayı kemiklerinden ayırın. Tabaklara suyuyla beraber koyun. Sarımsaklı sirke/limon karışımından bir çorba kaşığı ilave ederek sıcak servis yapın.

EV YOĞURDU TÜKETİN

Bağırsak sağlığını koruyor

Katkı maddesinden uzak evde yapılan doğal yoğurtlar, hazır yoğurtlara göre daha yüksek miktarda probiyotik içeriyor. Bu bağırsak dostu bakteriler ise, bağırsak duvarında bulunan ve besin emilimini sağlayan villusların yapısını koruyarak bağırsak hareketlerini düzenliyor. Bu sayede kabızlık, ishal, hazımsızlık gibi sıkıntıların da önüne geçiyor

Yağ yakımına destek oluyor

Yoğurt içerdiği kalsiyum sayesinde özellikle karın bölgesinde oluşan yağlanmanın azaltılmasında etkili oluyor. Yapılan çalışmalar diyetlerinde yoğurt tüketenlerin, tüketmeyenlere oranla kilo kaybının daha fazla olduğunu gösteriyor.

Tansiyonu düzenliyor

Amerikan Kalp Vakfı’nın yaptığı ve 15 yıl süren bir çalışmada, düzenli yoğurt tüketmenin yüksek tansiyon riskini azalttığı ve her gün bir kase yoğurt tüketen kişilerin büyük tansiyonlarının normal değerlerde olduğu ortaya konuluyor. Yoğurdun sağladığı bu etkinin, içerdiği yararlı bakteriler sayesinde olduğu düşünülüyor.

Bağışıklık sistemini güçlendiriyor

Yoğurt, bağışıklık sistemini destekleyen, hastalık ve enfeksiyon gibi durumlarla savaşan T hücrelerinin aktivasyonunu artırıyor ve daha güçlü hale getiriyor. Bağırsak sağlığı için önemli dost bakteriler sayesinde de bağışıklığı destekleyerek vücudu enfeksiyona karşı dirençli hale getiriyor. Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendiren immunoglobulin A’dan da zengin bir besin.

Diş ve kemik sağlığını destekliyor

Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu “İçerdiği kalsiyum sayesinde çocuklarda diş ve kemik oluşumunu destekleyen yoğurt, yetişkinlerde de özellikle yaşın ilerlemesiyle beraber oluşan osteoporoz, kemik yoğunluğunda azalma gibi hastalıkların önüne geçiyor. Bu yüzden her gün üç porsiyon süt ve süt ürünü tüketilmesi ihmal edilmemeli” diyor.

Kolesterolü düzenliyor

Özellikle kaymaksız olarak tüketilen ev yoğurdu kolesterolün düşürülmesine destek oluyor. Bu etkisini bağırsak villuslarının sağlığını sürdürmesini sağlayan yararlı bakteriler sayesinde yapıyor. Bağırsaklarda oluşan emilim bozukluklarını önleyerek, fazla yağın dışkı ile vücuttan atılmasını sağlıyor ve bu şekilde kolesterol seviyelerinin yükselmesini önlüyor.

Cilt ve deri hastalıklarına karşı koruyor

Bilimsel çalışmalar yoğurdun, içerdiği yararlı bakteriler sayesinde ciltte oluşan sivilce ve kızarıklıklara iyi geldiğini gösteriyor. Probiyotik bakteriler sayesinde aynı zamanda kadınlarda sıklıkla karşılaşılan vajinal mantar enfeksiyonlarına karşı da koruyucu rol oynuyor.

Kas gelişimini destekliyor

Yoğurt içerdiği protein sayesinde özellikle egzersiz sonrası yıpranan kasların onarılmasında görev alıyor. Protein dokuların gelişmesi ve onarılmasını sağlayan temel besin öğesidir. Doğru protein kaynakları tüketerek de kas gelişimi ve yıpranan kasların onarımını sağlamak mümkün. Bu protein kaynaklarının başlıcalarından biri de süt ve süt ürünleri.

Tatlı isteğinin önüne geçiyor

Yanlış duymadınız! Bir kase yoğurt tüketerek tatlı isteğinizi önleyebilirsiniz. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Öçal, “Bir kase yoğurt protein, karbonhidrat ve yağ miktarını dengeli bir şekilde içerdiği için kan şekerinin dengelenmesini sağlıyor. Sağlıklı beslenmenin temel taşlarından biri de kan şekerinin dengeli olmasını sağlamaktır. Üstelik kan şekeriniz ne kadar dengeli olursa abur-cubur ve tatlı istekleriniz de o kadar az olacaktır. Özellikle canınız tatlı istediğinde ise ev yapımı meyveli yoğurt yaparak ya da meyve ve yoğurdu blenderdan geçirdikten sonra dondurarak son derece sağlıklı tatlılar elde edebilirsiniz” diyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Exit mobile version